Londra sokakları her zamanki hareketliliği içiindeydi. Hızlı adımlarla kalabalığı yararak ileriliyordu. Sanki acelesi varmış gibiydi. Yürürken etrafında bir çok çeşit insan görüyordu. Herkes sabahın bu saatinde tuhaf hareketlerde bulunuyordu. Rudolf bir sokakğı daha dönerek ilerleyiine devam etti. Bu şekilde uzun bir yolculuk yaptıktan sonra Hogsmade'e varmıiştı. Derin bir nefes çekti ve hogsmade'in taştan yolları arasında ağır bir şekilde etrafına bakındı. Erken vakit olduğpu için buralarda pek takılan yoktu. Rudolf elini cebine götürdü ve asasını kontrol etti. Asası olması gereken yerdeydi. Eliyle sanki bilmediği bir cisimmiş gibi yokladıktan sonra elini cebinden çıkardı.
Biraz ilerden bir gelecek postası aldı. Satıcıya ücreti ödedikten sonra gazetenin sayfalarını çevirip okumaya başladı. Her zamanki monotonlukl yine gözler önündeydi. Ne bir çatışma ya da savaş vardı. Ne de ölen biri. İşsiz kalcakmış gibi hissediyordu. Uzun zamandır asasını bu yönde kullanmamıştı. Bir iç geçirdi ve gelecek postasını katlayarak koltuk alıtna koydu ve yürümeye devam etti. Kısa bir süre sonra Madam Puddifoot'un Çay Dükkanı'ın önüne geldi. Her zamanki sıcak bve iç acıcı dış görünümünü inceledi ve güzünde bir mutluluk ifadesi belirdi. Kapıya doğru ilerledi ve kapıyı sonuna kadar iterek açtı. İçeride oturan pek kişi yoktu. Biraz etrafına bakındı ve cam kenarında bir masa buldu. Masaya doğru ilerlerken yerden tahtaların çıkardığı o rahatsız edici ses geliyordu. Hiç aldırış etmeden masaya doğru ilerledi ve oraya vardığında sandalyeyi kendine dopru çekip oturdu.
Oturmasının üstünden bir kaç dakika geçmeden dükkan sahibi yanına gelip ne istedğini sordu.Rudolf biraz düşündükten sonra buranın ünlü çaylarından birisini istedi. Kadının yüzünde bir tebessüm oluştu ve onaylar bir şekilde başını salladıktan sonra masadan uzaklaştı. İçerisi de en az dışarısı kadar sıcaktı. Ama bu pek önemli değildi. Dükkan sahibi tekrar yanına geldi ve kendi elleriyle hazırladığı çayı masasına bıraktı. Teşekkür ettikten sonra çayından bir yudum aldı. Bu çayı içmeyi çok seviyordu. Kendini mutlu ve rahatlamış hissediyordu. Bir yudum daha aldı ve çay bardağını masanın üstüne bıraktı. Ve ardından camdan dışarıya doğru bakınmaya başladı.